Kutsal Kitap’ın değiştirildiğini iddia etmelerinin asıl sebebi ne?

1. İncil’de Ahmed adlı birinin geleceğinden bahsetmemesi

Bir önceki makalede bahsettiğimiz gibi Kutsal Kitap’ın değiştirildiğine dair her hangi bir delil bulunmadığı halde İslam ilahiyatçıları neden devamlı böyle asılsız iddiaları ısrar etmekteler? Bunun sebebi ne? Her düşünce veya fikirlerin arkasında gizli yatan asıl sebep mutlaka vardır.

İsa’da İsrailoğulları’na hitaben, “Ey İsrailoğulları, ben size Allah’ın elçisiyim. Benden önce gelmiş olan Tevrat’ın doğrulayıcısı ve benden sonra gelecek adı Ahmed olan bir peygamberin müjdecisi olarak geldim.” demişti.” (Saff, 6)
Kuran’a göre İncil’de İsa’dan sonra Ahmed adlı bir peygamberin geleceğine dair bir ayet olması gerekiyordu. Ama sonraki halifeler ve ilahiyatçılar İncil’i ne kadar araştırlarsa da ilgili ayeti bulamadıkları için büyük bir çelişki içinde kaldılar. Onların inandığı dinin kurucusunun yanlış bir şey söylemesi kabul edilemezdi. Dolaysıyla ‘Kutsal Kitap değiştirildi’ demeye mecbur kaldılar. Çünkü Hz. Muhammed’in geleceğine dair herhangi bir ayet bulunmuyordu.

2. İsa’nın kimliğiyle ilgili olan derin fikir ayrılıkları

Bir de böyle bir iddia etmelerinin başka bir nedeni ise İsa’ın kimliğiyle ilgili Hristiyanlarla Müslümanlar arasında olan derin fikir ayrılıklarından kaynaklanıyor. Kur’an İsa’nın bir peygamber olduğunu, kesinlikle şirk anlamına gelen Tanrı’nın Oğlu veya parçası olarak kabul etmemektedir. Bu konu ile ilgili ‘Var olan Tanrı‘ kısmında daha detaylı bir şekilde bakacağız. Ama tarihsel olarak baktığımızda İsa’ın Yahudiler tarafından çarmıha gerilmesinin asıl nedeni İsa kendisi ile ilgili Tanrı’nın Oğlu olarak tanıtarak Allah’a şirk koştuğundan dolayıdır.

Başkâhin ayağa kalkıp İsa’ya, “Hiç yanıt vermeyecek misin?” dedi. “Nedir bunların sana karşı ettiği bu tanıklıklar?” İsa susmaya devam etti. Başkâhin ise O’na, “Yaşayan Tanrı adına ant içmeni buyuruyorum, söyle bize, Tanrı’nın Oğlu Mesih sen misin?” dedi. İsa, “Söylediğin gibidir” karşılığını verdi. “Üstelik size şunu söyleyeyim, bundan sonra İnsanoğlu’nun, Kudretli Olan’ın sağında oturduğunu ve göğün bulutları üzerinde geldiğini göreceksiniz.” Bunun üzerine başkâhin giysilerini yırtarak, “Tanrı’ya küfretti!” dedi. “Artık tanıklara ne ihtiyacımız var? İşte küfürü işittiniz. Buna ne diyorsunuz?” “Ölümü hak etti!” diye karşılık verdiler.

(İncil Matta 26:62-66)

Üstte olan ayetlerin dışında İncil’in birçok yerinde kolayca İsa’nın kendisi ile ilgili Tanrı’nın Oğlu olduğunu sık sık ifade ettiğini görebilirsiniz. O’nun bahsettiği Tanrı’nın Oğlu kavramı kesinlikle anne babanın cinsel ilişkisinden doğan bedensel bir oğuldan ayrıdır. Haşa!!! Bu konu ile ilgili Var olan Tanrı kısmında ‘Allah doğmaz, doğurmaz, ölmez’ yazısına bakabilirsiniz. Önemli olan İsa’nın kendisi hakkında “Tanrı’nın Oğlu’yum” olarak ifade etmesi ve bundan dolayı Yahudilerin 72 dini önderleriyle oluşan Sanhedrin Konseyi’nin toplandığı ve bunun sonucu olarak İsa’nın ölüme mahkûm edildiği tarihsel gerçek bir olaydır.

Müslümanların düşündüğü İsa ile İncil’de bahsedilen İsa arasında ciddi farklıklar var diye hiçbir delil yokken ‘Kutsal Kitap değiştirildi’ demek gerçekten çok yanlış bir tavırdır. Eğer gerçekten İsa kendisinin Tanrı’nın Öz varlığı ile herhangi ortak bir yanı olmadığı halde Tanrı’nın Oğlu olduğunu iddia ederek Allah’a şirk koştu ise Yahudiler gibi İsa’yı peygamber olarak değil kafir olarak bakması gerekecek. Tam tersine gerçekten O’nun dediği gibi Tanrı’nın Öz varlığından gelen Tanrı’nın Oğlu ise peygamberin ötesinde Tanrı’nın özüne sahip biri olarak kabul etmesi gerekecektir. İsa’nın kimliği ile ilgili ‘Oğul –üçlü Tek Tanrı’ başlıklı yazıya bakabilirsiniz.