Kutsal Kitap değiştirildi mi?
Orta-doğuda yaşayan birçok insan Tevrat, Zebur ve İncil’e inandığını söyler ama böyle kitapları okumanın çok sakıncalı olduğunu hatta günah olduğu bile düşünenler var. Böyle düşünmenin ana sebebi Tevrat, Zebur ve İncil’in değiştirildiğine inandıkları içindir. Konuya daha detaylı bakmadan önce değiştirildiğine iddia edilen Kutsal Kitap’ın 5-7 milyar adet olarak tarih boyunca en çok kişinin okuduğu kitap olduğunu unutmamak lazım. [English Bible society] 2021 yılın dünyadaki nüfusu 7.95 milyar olarak düşündüğümüzde dünya nüfusunun yaklaşık 3/4’ünden fazla kişi bu kitabı okumak için kendi parasını, zamanını harcamış demektir. Dolaysıyla Kutsal Kitap’ın değiştirildiğini iddia eden mutlaka bununla ilgili ciddi delilleri ortaya koymalı. Birde dünyanın yarısından fazla kişinin tarif olmuş kitapları okuyarak yanlış yola gitmesine rağmen Tanrı’nın neden müdahale etmediği konusunda da açıklayıcı cevap vermelidir.
İstanbul’un boğaz kanalında gemilerin geçtiği güzergâh üzerinde bir tane tehlikeli adacık oluğunu düşünelim. Bu adacığı, birisi çok kötü niyetle boğaz kanalını gösteren tüm deniz haritalarından yok etmeye kalkıştığını düşünelim. Eğer bu kötü niyetli kişinin planı başarılı olursa ne olacak? Günde boğazı geçen 150 tane gemi olduğunu düşünürsek. Ne kadar tehlikeli durum değil mi? Bir de oraya 400 bin tonluk petrol gemisi veya likit gaz taşıyan gemi olduğunu düşünün. Bu milyonlarca insanın yaşadığı İstanbul’u çok büyük tehlikeye atmak demektir. Dolaysıyla böyle teşebbüsleri engellemek için deniz ulaştırma kurumları çok titiz bir şekilde deniz harita düzeltme işini takip eder ve kurumun izni olmadan birisi çıkıp kendi kafasına göre haritayı değiştirmesine kesinlikle izin vermezler. Bir deniz haritasındaki bir ufacık noktanın olup olmaması bu kadar önemli iken bir insanın ölüm kalım meselelerine sebep olacak Kutsal Kitap’ın değiştirilmesine Tanrı nasıl müsaade eder? Bu hem Tanrı’yı hem de milyarlarca insanı ilgilendiren ciddi bir konudur.
Değiştirilmemiş İncil olarak iddia edilen Barnabas İncil’i nedir?
Eğer birisi Kutsal Kitap’ın değiştirildiğini iddia ediyorsa mutlaka değiştirilmemiş asıl olanı göstermelidir. Bunun için birçok İslam ilahiyatçısı değiştirilmemiş İncil olarak Barnabas İncili’ni öne sürer. Çünkü orada gelecek olan peygamberin adı olarak Hz. Muhammet’in adı geçmesidir. Şimdi bu kitabın tarihsel gerçekliğini enine boyununa bakalım. Tarihçiler, Barnabas İncili’nin asıl yazarının İncil’de adı geçen İsa Mesih’in öğrencilerinden biri olan Barnabas değil, 16. yüzyılda yaşamış ve Hristiyanlık’tan Müslümanlık’a geçen bir İtalyan tarafından yazıldığını söylemektedir. Çünkü İncil’de adı geçen Barnabas bu kitabı yazsaydı en azından o dönemin coğrafya bilgisine sahip olurdu. Barnabas İncili’nin 119. bölümünde İsa Mesih’in Nasıra’dan (İsa Mesih’in büyüdüğü ve hizmet ettiği kent) Kudüs’e kadar gemi ile gittiğini yazmış. Kudüs deniz seviyesinden 811 metre yükseklikte dağın tepesinde kurulan bir şehirdir. Orta doğu ile ilgili azcık coğrafik bilgiye sahip olan biri asla böyle bir cümle kullanmaz. Bu şöyle bir şeye benziyor. Birisi kendisinin Türk vatandaşı olduğunu iddia edip ‘İstanbul’dan Ankara’ya kadar gemi ile gittim’ demesiyle aynıdır. Yanız bu değil o dönemde kullanılan para birimi olarak Minuti olduğu Barnabas İncil’inin 54. bölümünde yazılmaktadır. Ama Minuti Roma İmparatorluğu’nun para birimi değil İspanya’nındır. Barnabas İncil’inde birçok buna benzer gerçek dışı olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır. Böyle olduğu için hiçbir tarih kitabında Barnabas İncil’inden alınmış alıntı bulunmamaktadır. Sonuç olarak tarihsel bir kitap olarak Barbanas İncili’nin hiçbir anlamı olmadığı anlamına geliyor.
Asıl Kutsal Kitap’ın değiştirildiğine dair bir delil var mı?
Kutsal Kitap’ın değiştirildiğine dair kanıtlar bulmanın fazla zor iş olmayacağını düşünebilirsiniz. Çünkü 16. yy. matbaa makinesi icat edildikten ondan önce çıkan bütün kitapların insanların el yazısı ile kopyalandığına göre hataların çıkması gayet normal olarak karşılanabilir. Ama inanılmaz bir olay ortaya çıktı. 1947 yıl Filistin’de olan Ölü denizin etrafındaki mağaralarda M.Ö. 2. yy. yazılan 20,000’den fazla Kutsal Kitap tomarı bulundu. Tarihçiler orada bulunan tomarlarla günümüze kadar gelen şimdiki zamanda kullandığımız Kutsal Kitap’la karşılaştırıldığında manayı değiştirebilecek herhangi bir değişlik bulunmadığını kaydetti. Kutsal Kitap el yazmanlarının ne kadar büyük bir titizlikle ve özenle gerçekleştirildiği anlaşıldı ve Kutsal Kitap’ın günümüze kadar sağlam bir şekilde korunmasına büyük katkıda bulunduğu fark edildi.
Bir de İncil’in en eski el yazması olarak Mısır’da bulunan M.S. 117-138 tarih arasında yazıldığı kabul edilen John Rylans Papirüsü var. İncil’in M.S. 100 yılında tamamladığını düşünürsek yalnız asıl metinden 20-30 yıl farkı olan en eski metinler de bulunmaktadır. Bunun dışında günümüze kadar eski Grekçe olarak yazılan 5,000’den fazla İncil’in el yazma kitapları bulunmaktadır. Herodotos’un ‘Tarih’ adlı ünlü bir kitabının el yazma kopyasının yalnız 8 tane bulunduğuna rağmen o kitabın değiştirildiğine dair hiçbir iddia yokken 5,000 binden fazla kopyası bulunan Kutsal Kitap’ın değiştirildiğine dair iddia tamamen yersiz ve gerçek dışı düşüncedir.
İznik Konseyi’nde Kutsal Kitap’ın değiştirildiğine dair bir kanıt var mı?
İznik Konsey’i M.S. 324 yılında İmparator Konstantin zamanında İsa Mesih’in kimliği ile ilgili ortaya çıkan tartışmayı sonlandırma amacıyla şimdiki İznik’te yapılın ilk Hristiyanların konseyidir. Orada İncil metninin değiştirilmesi veya kendilerine uygun olan yazıyı kabul etmek yada uygun olmayanı yakmak gibi talepler yoktu. Mesih’in kimliği ile ilgili ne kadar düşünce de aynı olmasa da aynı İncil üzerinden tartıştılar. İznik Konsey ile ilgili tüm olup bitenleri yazan Eysebyus Kutsal Kitap’ın değiştirilmesi veya kaldırılması hakkında hiç bahsetmemektedir. Eğer Kutsal Kitap’ın değiştirilmesi gerektiğine dair karar çıksa bile o dönemde tüm kuzey Afrika ve Orta-Doğu ve Avrupa’ya kadar yayılmış Kutsal Kitap’ı atlarla dolaşıp eski olanı toplamak sonra yeniden yazmaya kalkmak mümkün değildir.
Böyle olay olsa bile mutlaka İznik Konsey’inden önce ki yazılanlarla sonra ki yazılar arasında mutlaka farklılık ortaya çıkacaktır. Ama yeryüzünde bulunan tüm İncil şimdiki ile aynıdır. M.S. 170 yılında o dönemdeki imanlılar şimdiki imanlıların okuduğu İncil’le hemen hemen aynı İncil’i okuduğuna dair tarihsel kanıtlar var.