Tanrı Kuzusu kavramı ne anlatmak istemektedir? Tanrı Kuzusu kimi göstermektedir? Kurban nedir? Gerek var mıydı kurbana? Tanrı Kuzusu kimdir? Tanrı Kuzusu ne için geldi dünyaya? Tanrı Kuzusu amacı? Tanrı kuzusu
Kurban birçok dinlerin ve eski medeniyetin tarihinde sıkça ortaya çıkmaktadır. İnsanların inandığı ilaha daha yakın olmak veya kendilerinin dinine ne kadar sadık olduğunu göstermek için kurban keserler. Ama Kutsal Kitap’ın bahsettiği kurban biraz farklıdır.
Eski Antlaşma’nın günah bağışlama düzeni
Adem ve Hava Şeytan’ın sözüne uyup günah işledikten sonra Tanrı onların günahlarından arınması için kurban sağladı ve ilk kez deriden bir elbise yapıp onlara giydirdi. (Tevrat Yaratılış 3:21) Tanrı insanların işlediği günahı geçici olarak örtmek ve gelecek olan İsa Mesih’in mükemmel ve eksiksiz kurbanını göstermek için insanlara kurban sunmayı buyurdu.
RAB Musa’ya şöyle dedi: “İsrail halkına söyle: ‘Biri buyruklarımdan birinde yasakladığım bir şeyi yapar, bilmeden günah işlerse; meshedilmiş kâhin günah işleyerek halkını da suçlu kılarsa, işlediği günahtan ötürü RAB’be günah sunusu olarak kusursuz bir boğa sunmalı. Boğayı Buluşma Çadırı’nın giriş bölümüne, RAB’bin önüne getirip elini onun başına koymalı ve RAB’bin huzurunda onu kesmeli. Meshedilmiş kâhin boğa kanının birazını Buluşma Çadırı’na götürecek. Parmağını kana batırıp En Kutsal Yer’in perdesi önünde, RAB’bin huzurunda yedi kez serpecek. (Tevrat Levililer 4: 1-6)
Tanrı neden bizden kurban istiyor? Tanrı hayvan sever değil mi? Kurban olacak hayvanları da Tanrı yaratmadı mı? Tabii ki Tanrı yarattı bir de kendisinin yarattığı bütün canlılara iyi bakmaları için insan soyuna kâhyalık görevini verdi. Ayrıca canlıların ne kadar değerli olduğunu bilsin diye çok önemli detayları da verdi. Tanrı’nın insan için temiz kıldığı hayvanları yerken kanlı olarak yenmemesini buyurdu. Çünkü bir hayvanın canı kanında olduğu için. Hem yaşam veren Tanrı’ya hem de bir tane canın ne kadar değerli olduğu bilinsin diye. Bir de hayvanın etini pişirirken onun sütü ile pişirmemesini buyurdu. Ölmüş hayvan nasıl anlar sütüyle pişirildiğini veya yağıyla pişirildiğini diye düşünebilirsiniz. Ama Tanrı insanların her canlıya ve yaşama saygı ve sevgi göstermemiz gerektiğini bu hassas buyrukla daha iyi anlayabiliriz.
Kurban kesmenin asıl nedeni
Tanrı bu kadar canlılara önem verdiyse neden kurban kesmemiz gerektiğini buyurdu? Birçok insan fakirlere yardım için kurban kesilmesi gerektiğini düşünüyor. Ama Kutsal Kitap fakirlere yardım için kurban kesmemiz gerektiğini hiç söylemiyor. Fakirlere ihtiyaç olan neyse onu sağlamak yeterlidir. Bunun için kurban kesmeye gerek yok. Ama eğer birisi Tanrı’ya karşı suç işlemişse, bunun bedeli olarak kendi canının yerine temiz bir kurban kesmesi gerektiğini buyurdu. Nitekim Kutsal Yasa uyarınca hemen her şey kanla temiz kılınır, kan dökülmeden bağışlama olmaz. (İncil İbraniler 9:22) İnsanın canı bir tanedir. Bazı bilgisayar oyunlarında olduğu gibi birkaç tane canımız olsaydı her günah işlediğimizde azar azar ödeyerek ayakta kalma şansına sahip olabilirdik. Ama ne yazık ki insanın canı bir tanedir. Bunun için Tanrı, yılda bir kere günah yolundan dönen birisinin yürekten hazırladığı kurbanın akıttığı kana bakarak o kişinin suçunu bağışlayacağını söyledi. Yukardaki ayetlerde yazılı olduğu gibi ilk önce günahlı olan kişi kurbanın başına önce el koyması lazım. Bunun anlamı kesilecek kurban, günahlı insanın suçunu üsteleneceği anlamına geliyor. Sonra başkâhin sunakta kurbanı keser ve kurbanın kanının birazını Buluşma Çadırı yani Tanrı’nın en kutsal yerin perdesinin önüne götürüp serper. Sonra perdenin arka bölümü olan en kutsal olan yere geçer. Eğer başkâhin Tanrı’nın huzurunda ölmeden buluşma çadırından sağlam çıkarsa halk bunu “Tanrı suçlarımızı bağışladı” diye düşünerek sevinirlerdi. Bu olay gelecek olan İsa Mesih’in sunacağı sonsuz kurbanın bir simgesiydi.
Tanrı’nın Kuzusu Mesih’im gizemi
Aslında hastalıklarımızı o üstlendi, acılarımızı o yüklendi. Bizse Tanrı tarafından cezalandırıldığını, vurulup ezildiğini sandık. Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi, bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza Ona verildi. Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk. Hepimiz koyun gibi yoldan sapmıştık, her birimiz kendi yoluna döndü. Yine de RAB hepimizin cezasını ona yükledi. (Eski antlaşma Yeşaya 53:4-6) Bu Rab’bin Yeşaya peygambere İsa Mesih gelmeden 700 yıl önce verdiği ayettir. Nasıl olur da bu kadar net bir şekilde Mesih’in ölümü ile ilgili söyleyebilir? Hz. Yeşaya gelecek olan Mesih’in o dönemindeki insanlar tarafından Mesih olarak kabul edilmeyip acımasızca öldürüleceğini söyledi. O’nu öldüren kişiler O’nun Kurtarıcı Mesih olduğunu anlamayıp yalancı veya sahte peygamber sanarak Tanrı tarafından cezalandırıldığını düşüneceğini söyledi. Ama asıl O’nun ölümünün sebebi ise insan soyunun Tanrı’ya karşı işlediği isyan ve suçların bağışlanması için kesilen kurban olarak öleceğini söyledi. Eski Antlaşma’nın günah bağışlama düzenine göre bu sefer ise tüm insanların işlediği günahın bedelini ödemek üzere doğuştan hiçbir günah işlememiş, tertemiz, bakireden doğan İsa Mesih kendi bedenini kurban olarak verdi. Suçsuzun suçlular için ölmesi çok üzücü bir olaydır. Ama birinin ölümü, herkes için kurtuluş yolunun açılmasına sebep olacaksa suçsuz birinin ölümü çok anlamlı olacaktır. Üstelik suçlularımızın bağışlanmasının tek çaresi O’nun ölümüyse bu lütuf üzerinde lütuf aldığımızın göstergesidir. Kutsal Kitap şunu söylüyor. Çünkü herkes günah işledi ve Tanrı’nın yüceliğinden yoksun kaldı. (İncil Romalılar 3:23) Bu dünyada acaba hiçbir suçu olmayan tertemiz birini bulabilir miyiz? Rab Tanrı, yoldan sapmış tüm insan soyu için olan sınırsız sevgisini Mesih İsa’da sergiledi. Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü. (İncil Romalılar 5:8) Ve sonunda tüm insan soyu için Tanrı’ya giden yaşam yolu açıldı. İsa, yüksek sesle bir kez daha bağırdı ve ruhunu teslim etti. O anda tapınaktaki perde yukarıdan aşağıya yırtılarak ikiye bölündü. (İncil Matta 27:50,51) Bu olaya çok dikkatli bakalım. Nasıl olur da İsa Mesih öldü diye kilometrelerce uzakta olan tapınağın perdesi ikiye ayılabilir? O’nun ölümü ile tapınağın perdesi arasında nasıl bir bağlantı var? Eski Antlaşma’nın düzenine göre başkâhin halkın sunduğu kurbanların kanı aracılığı ile yılda bir kere tapınağın en kutsal yerin perdesinin arkasına geçebiliyordu. Sıradan bir halk kesinlikle giremezdi. Ama bizim için sonsuz Kurban olan Mesih’in kanı dökülmesi ile artık insan ve Tanrı arasındaki perde tamamen kalktığını görüyoruz. Bunun bir simgesi olarak Buluşma Çadırı’nın önündeki perdenin ikiye bölünerek yırtıldığını yazmaktadır. Bu ne kadar harika ve muazzam bir olay. Adem ve Hava’nın günah işleyişinden sonra insan soyu Tanrı’ya yaklaşamıyordu. Ancak başkâhin yılda bir kere perdenin arkasına girebiliyordu. Artık yeni bir çağ başladı. Yüreğinde Mesih’in sonsuz kurbanını kabul eden herkes Tanrı’nın huzuruna direkt girebilme ayrıcalığa sahip olmuş demektir.
İsa Mesih’in çarmıha gerildiği o gün
İsa Mesih’in çarmıha gerildiği gün Yahudilerin en önemli bayramlarından biri olan Fısıh Bayramı’ydı. İsrail halkı Mısır’da köle olarak yaşarken Hz. Musa Tanrı’nı verdiği güç ile birçok mucize yaptı. Buna rağmen Firavun İsrailoğulları’nın Mısır’dan çıkmalarına izin vermedi. Son olarak Tanrı Hz. Musa aracılığıyla firavunun itaatsizliği yüzünden tüm Mısır’da doğan birinci erkek çocuklarının öleceğini söyledi. Yalnız her kim Rab’be güvenip ölmesi gereken ilk erkek çocuğunun yerine temiz bir kurban kesip, o kan ile kapı sövelerine haç işareti yaparsa kurtulabileceğini söyledi. O gece ölüm meleği gelip firavunun birinci erkek çocuğu dâhil kurbanın kanıyla kapı girişine haç işaret yapmayan her evin birinci erkek çocuğu öldü. Mısır’ın her evinde cenaze, ağlayış ve haykırış yükseldi. Bu son olaydan sonra İsrailoğulları kölelikten özgür oldular. Yahudiler her yıl o günü Fısıh Bayramı olarak kutladılar. Bir de o günü anmak için kurban keserlerdi. İsa Mesih’in çarmıha gerildiği gün de tam o gün kurbanın kesileceği saatti. Bu bir tesadüf değil. Hz. Musa döneminde İsrailoğulları köle olarak yaşıyordu. Kölelikten kurtuluş için nasıl kurban kesildiyse İsa Mesih ruhani kölelik yani günahın kölesi olarak yaşayan yalnız Yahudileri değil tüm insanları özgürleştirmek için bizim işlediğimiz günahın karşılığı olarak kurban oldu.
Tutku(The passion) filmi ilk çıktığı zaman ‘Hz. İsa neden bu kadar eziyet çekti? Açıkgözle bakamayacağımız kadar neden kanlı sahneler çok çıkıyor?’ diyenler oldu. Neden bu kadar çok olduğunu bende tam bilemiyorum. Ama çok net olan bir şey var: Eğer Mesih bizim işlediğimiz günahın karşılığı olarak ceza çekmesi gerekiyorsa bu az bile. Gökteki Babamız’ın sizin ve benim için sahip olduğu derin sevgiyi çarmıhta gösterdi.
Bir kimse doğru insan için güç ölür, ama iyi insan için belki biri ölmeyi göze alabilir. Tanrı ise bizi sevdiğini şununla kanıtlıyor: Biz daha günahkârken, Mesih bizim için öldü. (İncil Romalılar 5:7,8)
Bizim için olan Mesih’in Tutkusu
O gün Kudüs şehrinden
O keder yüklü yolda
Görevliler yol açmaya uğraştı
Fakat o halk ölüme giden
Mahkûm edileni görmeliydi.
Dövülmekten sırtından kanayan izler vardı.
Başındaki dikenlerden bir taçtı
Gözyaşlı simalar O’nun kalbini derinden sarstı.
Keder yüklü yolda o gün Kutsal İsa Mesih
Kurban kuzusu olarak yürüyordu.
Sana ve bana olan sevgisinden
O bu yolu acı dolu olsa bile seçti
Geri dönmedi.
Haça gerdikleri o an en acı veren andı.
Mesih sevgi ile ve insanlara baktı
Son nefesini verirken
‘Baba onları sen affet’ dedi
Keder yüklü yolda o gün Kutsal İsa Mesih
Kurban kuzusu olarak yürüyordu.
Sana ve bana olan sevgisinden
O bu yolu acı dolu olsa bile seçti
Geri dönmedi.
Bütün insanlığa dökülmüş olan o kan
Mükemmel planda kurtarış sundu
Keder yüklü yolda o gün Kutsal İsa Mesih
Kurban kuzusu olarak yürüyordu.
Sana ve bana olan sevgisinden
O bu yolu acı dolu olsa bile seçti
Geri dönmedi.