Tanrı’nın izleri nelerdir? Tanrı’nın izleri nasıl bulunur? Tanrı’nın izleri nerededir?

Tanrı’nın İzleri Giriş

İlk arabaların çıktığı dönemde bir adam arabayla bir yere giderken araba arızalanmış. Yol kenarında arabayı durdurduktan sonra kaportayı açıp arabanın içine bakmış. Lakin neresinin arızalandığını anlamamış. O sırada arkadan gelen arabadan bir beyefendi inmiş. Ve ‘acaba neresinde arıza olduğuna bakabilir miyim?’ diye sormuş. O beyefendi motorun bir kısmına dokunduktan sonra marşı tekrar çalışabilecek şekilde tamir etmiş. Arızalanan arabanın sahibi kısa zaman içerisinde arabayı tamir eden adamın yaptığı işe şasırıp kim olduğunu sormuş. O zaman beyefendi kendi kartvizitini uzatmış. Kartvizitte yazılan isim “Henry Ford”. Bu arabayı icat eden adamın Ford olduğunu fark etmiş.

Birçok insan yaşamın anlamını bulamayıp ya bunalımdalar ya da yaşıyor halde yaşamın tadını yitirmiş mutsuzca yaşıyorlar.
Ben kimim? Yaşamın anlamı ne? Neden ben varım? Bunun gibi nihai sorulara kim cevap verebilir? Dini önderler mi? Filozoflardan mı? Ya da Google hocadan mı? Aslında hiçbirinden. Çünkü insanı var eden, asıl çözümü getirebilen Yaratıcı’nın ta Kendisi ile tanıştığımızda ancak bunun gibi nihai sorulara cevap alabiliriz. Ford’un arızalanan araba için en doğru çare olması gibi. O zaman Tanrı’nın İzleri’ni nerede bulabiliriz?

1.Doğa ve iç varlığımızda olan Tanrı’nın izleri

Doğa, sessiz ama sözle anlatılamaz bir güç hissettirir. Çünkü orada bizi var edenin izleri var. Karanlık gökyüzünü dolduran, tüm dünyada olan kum tanelerinden de fazla olan yıldızlara, yeni doğmuş bebeğin saf sevgi ile gülümsemesine veya dondurucu soğuğun ardından yeniden çayırları dolduran çeşitli yabanıl çiçeklere baktığımızda sözle anlatılamaz tüm bu harika doğayı var eden Bir’inin varlığını hissedebiliriz. Tanrı kendisini bulalım diye yarattığı evrende, yer altında ve hatta biyolojik dünyada bile derin izler bıraktı. (bkz. Everende olan Tanrı’nın izleri, Yıldızlarında olan Tanrı’nın izleri) Modern bilim ilerledikçe, evrenin gizemi çözüldükçe, tüm bunları Tasarlayan, Yaratan ve Sürdürmekte olan Tanrı’nın varlığını daha yakından anlayabiliriz.
Ayrıca bizi Yaratan’ın kendisini tanıyabilmemiz için kendi varlığından bir parçayı yüreğimize yerleştirdiğini söylüyor. “O her şeyi zamanında güzel yaptı. İnsanların yüreğine sonsuzluk kavramını koydu.” (Eski Ahit Vaiz 3:11) “Tanrı insanı kendi suretinde yarattı” (Tevrat Yaratılış 1:27) Tanrı’nın suretiyle yaratılmış insan yüreğinde, Yaratan’ın yerleştirmiş olduğu ruhsal parçacığın yardımı ile kendini var edene doğru yolculuğa çıkmasını sağladı. Sanki yavru somonun nehirleri geçip büyük okyanusa ulaştıktan sonra tekrar doğduğu yere geri döndüğü gibi biz de Tanrı’nın izlerini takip ederek O’na doğru nihai yolculuğa çıkabiliriz.

2.Kutsal Kitap’ta olan Tanrı’nın izleri

Tanrı tüm yaratılışın en harika varlığı olan, özellikle dil kullanabilen insan soyu için kendisini bulabilsinler diye muazzam bir eser bıraktı. Tanrı kendisinin yaratığı insanlara sanki bir anne, baba gibi samimi bir şekilde kendisinin kim olduğunu, bizim kim olduğumuzu açıkladı. Evreni nasıl yarattığını, ne kadar değerli olduğumuzu, hayat için nelere dikkat edilmesi gerektiğini vs. birçok konuyu bize öğretti. Bunların nesiller boyunca hiç tarifi olmadan devam etmesi için titiz bir şekilde kitap haline gelmesini sağladı. Bu, Tanrı ile insan arasındaki hikâyeleri içeren Kutsal Kitap’tır. Bu yüzden dünya tarihi boyunca yaklaşık 4 milyara yakın insan bu kitabı(Holy Bible) okudu.

Kutsal Kitap, kuralları, yasaları ve dini törelerin yazılı olduğu kitap değildir. Bizim gibi sıradan insanların nasıl Tanrı ile tanıştığını göstermektedir. 75 yaşa ulaşmış ama tek çocuğu bile olmayan umutsuzca yaşayan birinin(Hz. İbrahim) Tanrı ile nasıl tanıştığını sonra nasıl imanlıların atası olduğunu gösteriyor.
Kendisinin sahip olduğu güç ve bilgeliğe güvenip köle olarak eziyet çeken kendi milleti için mücadele etmek isterken tamamen başarısız olup 40 yıl boyunca çölde sürünen birinin(Hz. Musa) tüm umudunun tükendiği anda(80 yaşında olduğu zaman) Tanrı’yla tanışıp kendi halkı için neler yaptığını bildirmektedir.
Toplumun benimsediği bir dindar olup onun için tüm gücü ile çalışan birinin(elçi Pavlus) İsa Mesih ile tanışıp kendisinin ne kadar büyük yanılgı içinde olduğunu anlayıp sonradan ne kadar çok insanı doğru yola getirdiğini gösteriyor.
Erkeklerin egemen olduğu toplumun her kesiminden terk edilmiş bir kadının(Mecdelli Meryem) tüm dünyaya nasıl Mesih’in ilk diriliş habercisi olduğu yazılmaktadır.

Kutsal Kitap sıradan bir kitap değildir. Bunun gibi yüzlerce insanın hayat hikâyesini içermektedir. Orada bizim gibi yolu şaşırmış umutsuzca haykıran birçok insan bulabilirsiniz.
Bir de böyle insanları Tanrı’nın nasıl ayağa kaldırdığını göreceksiniz. Tüm insan soyu, işlediği günah yüzünden çırpınırken Tanrı’nın tüm peygamberlerinin vaadine göre gönderdiği Mesih İsa’nın yaşam öyküsü sizin hayatınızın dönüm noktası olacaktır.
Sizi var eden, size biçim veren, bu evrende hiçbir şey yokken sizi düşünen, sizin için harika yaşam tasarlayan Tanrı sizinle tanışmak istiyor. “Beni seveni Babam da sevecektir. Ben de onu seveceğim ve kendimi ona göstereceğim.“( İncil Yuhanna 14:21)

Tanrı Kutsal Kitap aracılığıyla sizinle görüşüp, anlamlı hayata doğru size yol gösterecektir. Kutsal Kitap sizin hayatınız için en önemli harita ve size yön gösterecek bir pusuladır.