Tanrı Bizi Büyük bir Tutkuyla Seviyor
Merhaba ben Ezgi. Ezgi kimdir? Ezgi size kendi kurtuluş hikayesini anlatacak. Ezgi ve İsa Mesih’in tanışması. Ezgi ve hikayesi. Ezgi değişimi.
Siz hiç gerçek karanlığı tattınız mı? En acı verici duyguları yaşadınız mı? Çünkü benim tanıklığım böyle başlıyor. Beni anneannem ve dedem büyüttü; annem hep çalışırdı. Eve 7 ya da 8’de gelirdi. Benim uyku saatim akşam 9’du. Annemi yalnızca 1 saat görürdüm, babamı ise hiç görmezdim. Sabahın 5’inde kalkar gider; işten 2’de çıkması gerekirken o gece 12 gibi gelirdi. Ailesinden çok kahvesi vardı… Ben anneannemi anne, dedemi ise baba olarak gördüm çünkü en başından beri yanımda sadece onlar vardı. Fakat çok kötü bir şey oldu; ben 8. sınıfta dedemi kaybettim. Babam gibi gördüğüm kişiyi. Bütün umudum yıkıldı çünkü onlar giderse ben sevgisiz kalacaktım; onlardan başka kimsem yoktu. Dedemi kaybedince anneannem çok üzüldü bu sefer o hastalandı yatalak oldu. Alzheimer hastalığına yakalandı.
Tek hatırladığı benim küçüklüğümdü. Beni bile teyzem sanırdı. Evde hep kavga vardı. Annem ve babam arasından hep nefret çıkıyordu. Arkadaşlarım beni dışlıyor, kimse bana insanmışım gibi davranmıyordu. Çözümün bu dünyayı terk edip kurtulmak olduğunu düşünmeye başladım ve küçük yöntemler aramaya başladım. En sonunda aklıma babamın köyde ayıdan kurtulmak için evde bulundurduğu silahı geldi. Her zaman aynı yerde dururdu. Kendimden çok emin bir şekilde o silahı almaya gittim ama silah orda değildi! İlk defa yoktu. Ardından yanımda bir ses duydum “Ezgi sakın” dedi. O an irkildim odama koştum ama ne olduğuna anlam veremedim. Pekte önemsemedim ve o konu orda kapandı. Lise 1. sınıfta Hristiyan olduğu için bir çocuğu dışlarlardı habire okul arkadaşlarım. Ben de hep onu korurdum fakat 10. sınıfta başka okula gitmem gerekti. Orada da en yakın arkadaşım Hristiyan’dı ve gerçekten merak etmeye başladım. Beni bir kiliseye götürmesini istedim.
Seve seve kabul etti. 2 hafta sonra arkadaşım beni kiliseye götürdü. Gittiğim kilise İspanyol ev topluluğuydu. Herkes toplu bir şekilde dua etmeye başladı. Arkadaşım bana “şimdi burada Tanrı’yı yücelt” dedi. Dediğini yaptım. Tüm övgü sözleri çıktı ağzımdan. Herkes farklı dilde dua ediyordu ve birden ben hafifledim; sanki orada değildim. Ayaklarımın altı boşluktaydı. Ben sallanıyordum. O kadar rahattı ki bu his öbür gidişimde de oldu. Gerçekten çok etkileyiciydi. Tanrı bana orada vaatler verdi ve hemen orada iman ettim. Çünkü bu his bir insan tarafından bana gelen bir şey olamazdı. Tanrı gerçekti ve benim O’na gelmeme izin vermişti; bana lütfetmişti. O’na dua ettim. Ailemin yüreğini değiştirmesi için; yaklaşık 4 ay sonra kavgalar durdu. Sürekli dua ederdim babam beni sevsin diye çünkü babam eve bile gelmezdi.
Bir kaç yıl sonra babam eve gelmeye, bana sarılmaya, benimle konuşmaya başladı. Rab her şeyi teker teker onarıyordu. Benim de artık kendime bir İncil bulmam gerekiyordu derken anneannemi kaybettim ve bundan bir kaç ay sonra kendime İncil siparişi verdim. Evimin en yakınındaki kilise bana ulaştı ve gelip gelmeyeceğimi sordu. Tanrı yine lütfetti ve gittim. Ben Tanrı’yı orada tanıdım. Bana kendini açıkladı ve o kilisede vaftiz oldum. Tanrı tamamen artık bendeydi ve her hafta başka bir söz öğrendim. Tanrı sizi bereketlesin hayatınızda çalışsın ve size lütfetsin çünkü bizler O’nsuz bir hiçiz. O sizi herkesin sevdiğinden daha çok seviyor.